Sakarya' bir kız vardı
Adı Zozan
Yedi yaşındaydı ama
Yüz hatları öyle demiyordu
Gözleri mahşer yeri
Dokunsan ağlayacaktı.

Yazın Sakarya'da
Kışın Mersin'deydi
Sakarya'da fındık toplardı
Karadenizli edasıyla
Mersin'de portakal toplardı
soğuğu ve ayazıyla
Yedi yaşındaydı
ama yüz hatları öyle demiyordu...

Okula gitmemişti, gidememişti.
İstiyordu, çaresizdi....

Fındık toplarken taktığı çuval
boyunu aşıyordu.
Yövmiyesini kesmişlerdi.
Bu işler ona göre değildi,
Çaresizdi...
Gözlerinde bütün ışıkları sönük.
Annesinden ayrı annesine hasret...
Yedi yaşındaydı ama
Yüz hatları öyle demiyordu...

Mardin'de doğmuş
Memleketin coğrafyalarında büyümüştü.
Toprağına hasret..
Suyuna hasret...

yedi yaşındaydı ama
yüzhatları öyle demiyordu
gözleri mahşer yeri
dokunsan ağlayacaktı...

2002 yılında henüz lise öğrencisiyken Sakarya'ya fındık toplamaya mevsimlik işçi olarak gitmiştim. Annem, iki kız kardeşim ve ben. 2003 yılında dershaneye gitmek ve akabinde üniversite kazanmak istiyordum. Dershane parası biriktirmek için iki ay 4 kişi çalışırsak yetecekti. işi tutan sorumludan haber gelince hazırlandık. Zor bir yolculuk sonunda dağlarla çevrili Akyazı'ya gelmiştik. Çadırlarımızı dereye yakın bir yere kurmuştuk. Her aileden biri içme suyu tedariği için çeşmeye gitmeliydi. Bir gün yine su almaya gittiğimde Zozan ile karşılaştım. Bize nazaran çeşmeye daha yakın bir yere çadır kurmuşlardı. Elinde küçük bir kovayla su almaya gelmişti. Ağladığını görünce neyi olduğunu sordum. Sormam ile hüngür hüngür ağlayarak anlatması bir oldu. Şiir içeriğinde değindiğim yaşamını anlattı. Aslında okula gitmesi gerektiğini ama gidemediğini, yılın belli zamanlarında mevsimine göre yer deüiştirdiklerini öğrendim. Annesi memlekette abileri ve babasıyla gelmişti. Fındık toplayıp toplamadığını sordum ve o öldüren cevabı aldım. Yövmiyem yarım yazılıyor. Çuval büyük taşıyamıyorum.
Sohbetin etkisinden çıkmam kolay olmadı. Hep bu kızın hikayesini yazmak istedim. Örnek olması niyetiyle. Fındık sezonu bitip döndüğümüzde ilk işim defter almak oldu. 2002 Ekim'inden başlayarak kendimce yazmaya başladım. İlk düzyazı denememdi. Zozan'dan dinlediklerim ve hayalgücü. 2004 yılı Nisan ayında son şeklini verdiğimde yaklaşık 200 sayfa olmuştu. Bu süreçte yazıp attıklarımı hatırlamıyorum. Yazdığım hayat hikayesini bir türlü kendime beğendiremedim. Ve hepsini çöpe atıp bu şiiri yazdım.
Ülkemdeki Tüm Zozanlar için
Ülkemdeki Tüm Zozanlar mutlu olsun.