Daha bir özledim bu gece seni
Hani şöyle iyiden iyiye burnumun direği sızladı
Öyle ki sadece sarılıp saatlerce kalsak
Hani sadece nefes alıp verişimizi dinlesek...
Bir değişik özledim bu gece seni
İçim ayrı bir kıpırtıda, kalbim ayrı çarpışlarda
Kendi özgürlüğünü ilan edercesine duygularım
Ne sözüm geçer oldu ne hükmümden eser kaldı Başkaldırırken hasretim çığ gibi büyümekte
Hani bir fırsatını bulsa koşa koşa gelecek türden
Ayrı bir özledim seni
Ağlasam olmuyor haykırsam duymazsın
Bir türkü tuttursam dilimin ucuna belki tercüman olur Ya da kalemle mi savaşsam sabaha kadar
Ah şu müzikler müzikler...
Eziyor iyice yüreğimi
Buruşturup fırlatıyor dört yana
Gece nasıl da zehir gibi ağırlaştırıyor bedenimi
Nasıl da çöküyor tonlarca yük gibi üzerime
Sabah olmalı, sesini duymalıyım, yüzünü görmeliyim İmkânsızlıkların içinde kendimi bulduğum tek ruh sensin
Tek yürek sensin
Senle kendim oluyorum, nefes alıyorum
Uçup gideceğini bilsem de bir gün yaşadığım her gün bayram bana
Elbet döneceksin kendi toprağına
Ben seninle çiçek açıyorum, seninle yeşerdiğim yeter bana
Kasımda serin bir gece vakti git gide kalabalığın azaldığı sokaklarda
İtici motor sesleri daldığım hayallerden uyandırsa da Özlemin burnumun ucundan hiç gitmiyor
Göz kenarlarımda hazır kapı askerlerim
Durun diyorum durun şimdi değil
Derin bir iç çekiyorum seni koklarcasına
Biliyorum ruhun, kalbin, sevgin hep yanımda
Arada kilometreler olsa da
Özlemenin acı bir tatlı yanı varmış anladım.
B’AŞKA BİR GÜN adlı şiir kitabımdan.