Anayasa değişikliği önerisinin TBMM’de görüşülmesi sırasında hoş olmayan görüntüler yaşadık. Günümüz politik yaşamında çatışmaya dayalı politikalar kalmamış durumdadır. Çünkü çatışmaya dayalı politika yapan partiler gittikçe radikalleşmekte ve kitle partisi olmaktan çıkmaktadırlar. Artık önemli olan uzlaşabilmektir. İktidar partisi Ak Parti beğenirsiniz ve beğenmezsiniz bir anayasa değişikliği taslağı hazırladı ve muhalefet partilerini de bu taslak ile ilgili tartışmaya ve görüşmeye çağırdı. Bu çağrıya MHP olumlu cevap verirken ne yazık ki CHP olumsuz cevap verdi. Böylece CHP’nin, bu önemli konu da ana muhalefet partisi olarak TBMM içindeki etkinliği ortadan kalkmış oldu. MHP ise CHP’den çok daha az milletvekiline sahip iken anayasa değişikliği konusunda etkin bir rol aldı. Bu tabiiki MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin çok büyük bir politik başarısıdır. Bu şekilde MHP, uzlaşarak Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerinin korunması konusunda Ak Parti ile hem fikir oldu ve bazı değişiklikler konusunda da önerilerini yaptırabildi. CHP ise belki de bu etkisizliğinin oluşturduğu psikoloji ile önce komisyonda sonra da mecliste anayasa değişikliğinin görüşülmesini engellemeye çalıştı ve hoş olmayan sonuçlar ortaya çıktı. Zaten 15 Temmuz’daki kalkışma gecesinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bu kalkışmaya hemen tepkisi koymuş ve Yenikapı Mitingine de hemen katılacağını belirtmişti. CHP lideri ise bu konularda ağır kalmış ve hatta Yenikapı Mitingine önce katılmayacağını nedenleri ile belirtmiş, sonra ise katılacağını belirterek katılmıştı. Son gelişmeler MHP’nin oy ve milletvekili oranından çok daha fazla etkin olmasını sağlamıştır. Sonuç olarak, AKP ve MHP uzlaşı kültürünün güzel bir örneğini sergilemiştir.
Şu anda da sosyal medya da bir furya devam etmektedir. Videolar ve yazılar paylaşılıyor. Hiç birini ne seyrettim, ne okudum. Bunlar yerine anayasa değişliği ile ilgili tarafsız ve bilimsel olan bilgileri okumaya çalışıyorum. Yok o ünlü bunu söylemiş, yok bu ünlü bunu söylemiş, bu işin magazinsel kısmı. Hele ki bu değişikliğin ülkenin geleceği için çok önemli olduğunu söyleyenlerin, kendi görüşünün tersini söyleyen ünlüye demediklerini bırakmamalarını da açıkçası hayretler içinde karşılıyorum. Her görüşe saygı duymak lazım.
Türkiye, temel ilkeleri belli demokratik bir Cumhuriyettir ve bu nedenle en önemlisi milletin iradesidir. Anayasa değişikliği için referandum yapılır, çatışmadan her birey istediği görüşü bildirir ve hür iradesi ile gider, hiç kimsenin müdahalesi olmadan güvenli bir şekilde sandıkta oyunu kullanır. Sonuca da herkes saygılı olmalıdır. Demokrasi bunu gerektirir. Bu şekilde olmasa birçok büyükşehir, il ve ilçe belediyesinin iktidar partisi dışındaki partiler kazanmaz ve demokrasinin gelişmediği ülkeler de olduğu gibi tüm belediyeler ve hükümet aynı partiden olurdu. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Mersin’e geldiklerinde, Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etmiş ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız Burhanettin Kocamaz’da onu karşılamış ve bir araya gelmişlerdi. Ben ne kadar güzel bir tablo derken bazı fitneciler dolu iddialarda bulunmuşlardı. Benzer güzel bir görüntü de Gaziantep’te yaşanmıştı. Gaziantep’e taziye için ziyarete giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin karşılamış ve belediye de bir araya gelmişlerdi. Bu güzellikleri artıralım, çatışmadan ve kavgadan beslenenlere bu fırsatı vermeyelim.
Dinleyelim, anlayalım, konuşalım ve uzlaşalım. Biliyorum uzlaşabilmek zordur ama bunu başarmalıyız. Masaları devirmeyelim, hatta kırmayalım. Hele ki niyet okumayalım ve her şeyin arkasında bir çapanoğlu aramayalım. Önyargılardan kurtulalım.
Türkiye, terör örgütlerinin oluşturduğu lobilerin de etkisi ile dışarıda ve içeride yıpratılmaya çalışılmaktadır. Buna bir de içeride bizler destek olmayalım. Hep beraber Ülkemizin daha iyi yarınlara gitmesi için çaba gösterelim, daha fazla çalışalım. Eminim ki Ülkemiz bu zorlu dönemi de atlatarak çok iyi yerlere gelecek, mutlu yarınlar bizlerin olacaktır.