Ülkemiz çok önemli dönemlerden geçiyor. Zaten bu milletin tarihine baktığımızda büyük zaferler var: Osmanlı İmparatorluğu’nun zaferleri, İstanbul’un fethi, Kurtuluş Savaşı, Çanakkale Savaşı ve daha birçoğu. 15 Temmuz kalkışmasına karşı bütün dünyayı şaşırtan yine bu yüce millet olmuştur. Bu zaferlerden en önemlisi de 18 Mart Çanakkale Zaferi’dir. Rahmetli babam çocukken beni Çanakkale’ye götürmüş ve tüm şehitlikleri ve Çanakkale anıtını gezdirmiş ve bana bu büyük zaferi anlatmıştı. Yıllar sonra tekrar öğretim üyesi iken de Çanakkale’ye gitmiş ve tekrar şehitlerimizin kanları ile beslediği bu toprakları ziyaret etmiştim. Her gittiğimde aynı duygulara sahip oldum. Orada her ilden, bölgeden şehitlerin kabirlerini gördüm. İşte birlik ve beraberlik ve millet bu dedim.
Daha sonra şu an Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı olan Burhanettin Kocamaz, Nusret Mayın Gemisi’ni hurda halinde iken alıp Tarsus’ta restore edip bir parka yerleştirdi. Her gelen misafiri muhakkak bu önemli gemiye götürüp, bu milleti ve zaferlerini anlattım.
Gittiğim yabancı ülkeleri anlamak için her zaman şehitliklere gitmeye çalışırım. Mesela Bakü-Azerbaycan’da hem Türk şehitliğine, hem 20 Ocak şehitliği hem de rayonlardaki Karabağ şehitliklerine birçok kez gittim. Çünkü Karabağ’ı bu şekilde anlayabildim. Bişkek-Kırgızistan’da da Ata-Beyit’i ziyaret edip Cengiz Aytmatov ve Ata-Beyit kurbanlarının kabirlerini ziyaret ettim.
Bu şehitliklerde yaşadığım duygu yoğunluğunu Mehter Marşlarını dinlediğimde de yaşarım. İstanbul’a gittiğimde Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı’nın mehter takımı ve gösterisine mutlaka gitmeye çalışırım. Bir kez de gerçekleştirdiğim İstanbul seyahatinde de annem ile birlikte yine bu muhteşem marşları gururla dinlemiştik. Bazı zamanlarda da mehter marşlarını işte veya evde dinlerim. Dinlerken de bu milletin gücünü ve coşkusunu içimde hissederim. Bu millet neler başarmış ve gene başarabilir diye düşünerek daha azimli hayata tutunur ve çalışırım.
16 Mart 2017 günü de öğlen arasında saat 12.15’de Mersin Üniversitesi Rektörlük binasının oradan yürürken bir baktım Mersin Üniversitesi Cumhuriyet Meydanı’nda bir kalabalık toplanmış. Yaklaştıkça o müthiş ezgiler kulağıma geldi. Dedim içimden yanlış mı duyuyorum. Hayır, yanlış duymuyordum, mehter marşları çalıyordu. Sonra bu muhteşem ezgiye doğru gitmeye başladım. Baktım, gözlerime inanamadım. Mehter marşı çalıyor, gençler toplanmış ilgi ile izliyor, Çanakkale Savaşı’ndaki menü dağıtılıyor. İşte Yeni Türkiye, millet aynı bayrak altında birlik ve beraberlik içinde tüm şehitlerimizi anıyor. Geçmişte yaşananlar aklıma geldi, bu nasıl bir değişim ve bu kadar öğrenci nereden çıktı diye düşündüm. Demek ki üzerlerindeki baskı ve korku kalkınca içlerindeki vatan sevgisi dışarı çıkmıştı. Bu manzarayı görünce, bu milletin her zaman birlik ve beraberliğini koruyacağına, kimsenin de bölemeyeceğine olan inancım artarak devam etti. Yeter ki, oyunlara gelmeyelim ve bu bütünlüğümüzü koruyalım. Teşekkürler gençler, teşekkürler Yeni Türkiye. Ne muhteşem bir gündü. Bizlere bu günü yaşatanlara canı gönülden teşekkürler.