Bir erkek ağlıyor,
Anıları bir bir kaybolurken
Gözyaşları cenneti parçalıyor,
Yarı kırık kelimeler yüreğini dağıyor.
Bir erkek ağlıyor,
Kanı buz kesmiş gecelerde,
Tozu kalıyor masmavi düşlerinin,
Ölüm kokusu sarıyor her nefeste
Rengi soluyor yediverenlerin.
Kahkahaların umarsız yüzü
Maskelere gebeyken
Şehrin renkli ışıklarında kayboluyordu
Tüm düşleri,
Sabaha daha çok erken...
"Yazık Bize" diyordu bir şarkı,
"Nasıl gider...?"
"Bu ayrılık hangimize bir sevda eder
Hangimiz kalır bir başına derbeder..."
Gidersen,
Bir başıma kalırım ben buralarda
Ömrüm, hoşça kal
Ömrüm, elveda…